Ne kadar zehir, o kadar vergi! Zehirden ve zehir üretiminden alınan vergiler sağlık masraflarını karşılamaya yeter mi? Kaybettiğimiz sağlığımızın ve kısalan yaşamlarımızın bedeli ne? Çocuklarımızın ve torunlarımızın çekeceği acılara kaç dolar para biçersiniz? Biçilen değer gitgide artıyor, bir varil petrolün fiyatı 90 doları geçti.
Varil varil petrol ekonomiyi ateşliyor. Yakılan varillerce petrol sadece atmosferi kirletip iklimleri değiştirmiyor, üretim zincirinde fabrikalardan çıkan varillerce zehirli atık dünyamızı ve bizi zehirliyor.
Ağustos 1988, Karadeniz sahilleri. Kumsalda ayağımıza zift gibi bulaşan ham petrol kalıntılarına tam alışmıştık ki, dalgalara kapılmış variller vurdu kıyıya. Merakla açtık ki, bir de ne görelim; kurukafa işaretleri ve İtalyanca yazılar vardı üstünde. Yetkililer gelinceye dek oynadık kanserojen maddelerle. Sonunda 337 zehirli varili Sinop ve Samsun’da depoladılar. İtalyan hükümetini razı edemedik, ne depoladıklarımızı almaya ne de denizin dibindeki 3000 varili temizlemeye. Bir gün, baskılara dayanamayan Çevre ve Orman Bakanlığı aldı, götürdü varilleri. Geride zehirli depolar ve zehirli toprak kaldı. Götürülen zehirli varillerin sonu meçhul.
7 Nisan 2006, Tuzla, İstanbul. Orhanlı beldesindeki boş bir arazide toprağa gömülü 1000 kadar zehirli varil bulundu. İçinde ilaç atıkları olduğu belirlenen varillerde kanserojen madde tespit edildi. Toprağa temas ettiği kesinleşen kanserojen maddenin suya da karışmış olmasından endişe ediliyor. Bulunan zehirli varilleri bertaraf etmenin maliyeti ise 1 milyon dolardan fazla, yani bir varilin bedeli, sana bana 1000 dolar. Ya suları temizlemenin, kansere yakalananların tedavisinin ve kaybolan yaşamların bedeli ne?
16 Aralık 2007, Gebze, Kocaeli. Dükkanların önüne bırakılan zehirli varillerden yayılan kötü koku insanları paniğe sürükledi. İçinde kanserojen madde bulunduğundan endişe edilen variller emniyet kordonuna alındı. Örnekler analize gönderildi.
Dün, bugün, yarın, karanlık bir gecede, bize çok yakın bir yerde. Karanlık yüzler toprağı kazıyor. Variller yuvarlanıyor, çukura düşüyor. Farları kapalı kamyon, egzozundan kara dumanlar saçarak karanlığın içinde kayboluyor.
Türkiye’de yılda 2 milyon ton zehirli atık üretiliyor. Tehlikeli atıkları sözüm ona zararsız hale getirebilen bir tesis var ve yıllık kapasitesi 60 bin ton. Her gün bir başka ıssız yere atılan zehirli variller bizim ve çocuklarımızın sağlığını, geleceğini tehdit ediyor. Çözüm, zehirli atıkları sözüm ona yok ederken bacasından kalıcı organik kirleticiler saçan tesisten 30 tane daha yapmak da değil. Atık borsaları yoluyla, her atığın başka bir endüstrinin girdisi olduğu döngülere dayalı sanayiler kurmak. Başka bir çözüm de enerji ve madde verimliliğine dayalı, yenilenebilir enerjilerle dönen akılcı sanayi politikaları. Çoluk çocuğumuz için hodri meydan!