Tai chi chuan, dünyadaki en etkili savaş sanatlarından bir tanesidir; yumuşak ve dirençsiz olanın sert ve dirençli olanı yenmesi ilkesi üzerinde yükselen bir savaş sanatıdır. Diğer savaş sanatlarında rakibin alt edilmesi için gerekli olan güç, hız, çeviklik ve fiziksel cesaret gibi nitelikler Tai chi chuan savaş sanatında önemli değildir; çünkü t’ai chi ch’uan’e göre kazanmanızı sağlayan şey, boyun eğmektir. Bu denetimli boyun eğiş önce rakibinizin gücüyle uyum sağlamanızı ve ardından da rakibinizi kendi gücüyle yenmenizi sağlar. Bu nedenle de ustalar tarafından söylendiği gibi, bir Tai chi chuan savaşçısıyla savaşmak, serbestçe asılı duran bir çarşafı yumruklamaya benzer.
İlke olarak suyu örnek alan t’ai chi ch’uan, tıpkı su gibi yumuşak ve dirençsizdir. Tai chi chuan sanatçısı, tıpkı su gibi hareket ederek rakibinin boşluklarını doldurur ve dirençsizliği sayesinde kendini kavramaya çalışan rakibinin parmaklarının arasından kayıverir. Tai Chi Klasikleri’nde şöyle denmektedir: “Eğer rakibiniz sertse, o zaman yumuşayın. Buna boyun eğmek denir. Eğer rakibiniz devinim halindeyse, onunla aynı yöne doğru devinip ona yapışın. Buna yapışmak denir. Düşmanınıza saldırdığınızda, hızla deviniyorsa hızla devinin, yavaşça deviniyorsa yavaşça devinin; bu sayede devinimleri birbiriyle uyumlu hale getirin.” Bir tai chi savaşçısının tek yapması gereken şey, rakibiyle bir, aynı olmaktır. Onunla bir olduğunda artık rakibinin gücü, kendi gücü olur ve bu sayede rakibi ne kadar güçlü ya da hızlı olursa olsun, onu kendi gücüyle zorlanmadan alt eder. Eski çağlardan günümüze dek yetenekleriyle herkesi şaşırtan t’ai chi ch’uan savaşçıları aynı zamanda yaptıkları müsabakalarda hiçbir insana zarar vermemiş olmaları, rakiplerini onlara zarar vermeden yenmeleri nedeniyle de büyük bir saygı kazanmışlardır.