Şamanizm, dünyanın en eski dini inancı sayılabilir; bu din, temelde belli bir tanrıya inancı şart koşmayıp daha çok her şeyin canlı ve bir ruha sahip olduğu düşüncesine dayanır. Şamanizm, dünyanın her yanındaki eski yerli kültürlerinde yaşamaya devam etmekte olup hükümetlerin ve diğer dinlerin baskısıyla mücadele etmektedir. Mistisizm anlayışları, yüzyıllarca az veya hiç temas kurulamamış yerli kültürlerinde, pek çok benzer geleneğe, inanca ve ritüele sahip olsalar bile, çok daha güçlüdür.
İçindekiler
Şamanizm nedir peki?
Şamanizm, şamanik ritüeller uygulandığı sürece varlığımızı sürdüreceğimizden, varoluşun anahtarı olarak düşünülür.
Şamanlar, varoluşun daha yukarı katmanları ile bizim şu anki katmanımız arasındaki bağlantıdır. Bizleri iyileştirmek, ölmüş atalarımızla bağlantı kurmak, hava durumunu etkilemek ve bilinç seviyesini yükseltmek için ruhlar alemine bağlanırlar.
Şamanın görevleri nelerdir?
Şaman, yalnızca bir kişinin değil, tüm toplumun sağlığı ve esenliği ile ilgilenir. Toplum kavramı, tüm bitkileri, hayvanları ve tüm çevreyi kapsar. Şamanlar, transa girerek, yani ruhsal ve bazen de fiziksel dönüşümlere yol açan bir kendinden geçmeyle, diğer ruh alemlerine geçiş yaparlar. Bu hal, genellikle bulunduğu yere göre değişiklik göstermekle beraber, şamanın geleneğine bağlı olarak farklı yöntemlerle başarılır. Kuzey Amerikalı şamanlar, Yerli Amerikalı kabilelerde olduğu gibi, oruç tutma ve inzivaya çekilme gibi kendini yoksun tutma tekniklerinden biriyle kendinden geçme haline geçiş yapar. Güney Amerika ve Sibirya’daki şamanlar ise mantar, peyote, ayavaska ve alkol gibi kendinden geçme hallerine yol açan halüsinojen ve sarhoş edici maddeler kullanmalarıyla bilinirler.
Kuzey Amerika Şamanları
Kuzey Amerika şamanları, güçlerini genellikle, atadan miras, kişisel arayış, seçim veya manevi güç yoluyla kazanırlar. Bu şamanlar, çoğu zaman kişinin bedenine girmiş olan şeyleri çıkarma konusunda uzmanlaşmışlardır; bu da belli bir fiziksel nesneyi veya hastalığı yok etmek, emerek tükürüp atmak şeklinde yapılır. Diğer şamanistik uygulamalar, hava durumuna bir etkide bulunmayı, ava yardımcı olmayı veya geleceği görmeyi amaçlar. Fakat, Kuzey Amerika şamanizminin başlıca odak noktası, şifa verme amaçlıdır. Kuzey California civarındaki kabilelerde kadın şamanların baskın güç olmasına karşın Kuzey Amerikalı şamanların çoğunluğu erkektir. Kuzey Amerika şamanizmi, kıtanın güneyindeki şamanizme kıyasla Sibirya şamanizmi ile birbirine daha yakındır.
Güney Amerika Şamanları
Güney Amerika’da çoğunlukla da Amazon’da şamanlar, kabilelerinde şef gibi bir konumdadır. Şaman, jaguarlarla yakından bağlantılıdır ve çoğu zaman şaman için kullanılan kelime jaguar için kullanılan kelimeyle benzerlik gösterir. Şamanların isterlerse jaguarlara dönüşebildikleri ve jaguarların aslında birer hayvan değil, dönüştürülmüş bir şaman olduğuna veya ölen bir şamanın ruhunun jaguar kılığında etrafta hareket ettiğine inanılır. Amazon’da az etkileşimde bulunmuş veya hiç bulunmamış kabilelerin tümü, şamanları jaguarlarla ilişkilendirir ve onların dönüştürme yeteneklerine inanırlar.
Şaman bir töreni gerçekleştirdiğinde, kendinden geçmiş ve coşkulu bir hale yani transa geçmek için, sıklıkla son halinde yage veya ayavaska da denilen Banisteriopsis caapi bitkisinden bir çay yaparlar. Bu, insanların çoğunda en yoğun psikedelik deneyimlerden birine sebep olan ve DMT içeren bir bitki karışımıdır. Şamanlar, bir arayışı olan insanlara kılavuzluk eder veya çoğu zaman ruhlar alemiyle bağlantıya geçmek için kendileri alırlar. Güney Amerika’daki diğer şamanlar ise şamanik hali başlatmak amacıyla peyote, san pedro veya diğer kaktüslerden yapılma psikoaktif maddeler kullanırlar.
Şamanların kullandığı kilit unsurlardan biri, kendinden geçme halini başlatma yöntemleridir. Genellikle bir tambur kullanılır, ayrıca Güney Amerika’da tamburun yerine veya yanında çıngıraklar da kullanılır. Güney Amerikalı şamanlar için çıngırak, bu dünya ile bağlantıya geçtikleri ruhlar alemi arasındaki uyanık durumu temsil eder. Çıngırağın sukabağı, evreni sembolize ederken içindeki taşlar ya da tohumlar bu dünyadan göçüp gitmiş ataların ruhlarını temsil eder. Şaman ve atalarımız arasındaki bağ ise çıngırağın kulpu yoluyla görülür; burada dünya ağacı evrenle bağ kuran yolu temsil eder.
Sibirya Şamanları
Sibirya’daki şamanizm, bu inancın kaynağı olarak kabul edilir. Bu kültür, Kuzey Asya’daki sürü güden topluluklarda kurulmuş olup özellikle Tungus diye bilinen bir dili konuşan halk tarafından ilk benimsenmiştir. Sibirya ve Moğolistan’da şamanizm yayılmıştır ve şaman, bir kabilenin en çok saygı duyulan üyelerinden biri olmuştur. Şamanlar ya öteki şamanlar tarafından inisiye edilirler ya da şamanizmin yollarını öğrenmek ve ruhlarla temasa geçebilmek için kabilelerinden ayrı olarak manevi bir yolculuğa çıkarlardı. Şamanlar, uzmanlaştıkları konuya bağlı olarak farklı sınıflara girerler. Bazıları kötü ruhları kovarken, bazıları şifacı olarak görev yaparlar ya da büyü yapıp büyü bozarlar.
Sibirya ve Moğolistan’ın göçebe bölgelerinde yaygın olarak kullanılan ve yurt olarak adlandırılan çadırların şamanizm için sembolik bir önemi vardır. Yurt, yeraltı dünyası, fiziksel dünyamız ile cennet ya da gökyüzü arasındaki bağlantıdır. Yurdun ortasından yükselen duman ise ölülerle temasa geçmek için törenler düzenlenirken şamanı kozmik dünyaya götürdüğü düşünülen yoldur.
Sibirya’daki şamanların tercih ettikleri bitkisel halüsinojen, amanita muscaria veya sinek agaric mantarıdır. Bu mantar oldukça zehirleyici olup fazla dozda alındığında ölümcül olabilir, bu yüzden şaman doğru miktarı belirlemeli ve uygun miktarda alabilmelidir. Hatta bazı Sibirya şamanları, ren geyiklerine mantarları yedirip bu mantarların psikedelik etkilerinden faydalanabilmek için bu geyiklerin çişlerini içerler.
Sovyetler Birliği idaresi altındayken şamanizm yasaklanmış olup birliğin dağılmasının akabinde bu inanç yeniden canlanmaya başlamıştır. Modern Sibirya şamanları, Sibirya nüfusunun dörtte birinin şamanizme bağlı olduğuna inanmaktadırlar. Şamanizmin bu kolu, Tengerizm olarak bilinir ve resmi din olarak tanınmıştır. Bu modern şamanizm, çevreciliğe ve diğer dinlerle bir arada yaşamaya odaklanır. Bazıları bunu şamanizmin modern dönemdeki devamı olarak yorumlarken kimisi de şamanizmin kökeninindeki temel unsurları kaybettiğini ve şu an moda olmasından dolayı sürdüğünü düşünmektedir.