Ruhsal Gelişim Okulu: Yaşam

2
1994

Günlük yaşam, ruhsal okulumuzdur. Ruhsal gelişim, sanıldığı gibi sabah akşam yirmişer dakika yapılan meditasyonlarla, kılınan beş vakit namazlarla sağlanmaz. Geri kalan zamanda ailesine, çevresine iyi davranmayan, işine geldiğinde yalan söyleyen, hayvanlara, bitkilere, gezegene, insanlara saygı ve duyarlık göstermeyen bir kişi gün boyu meditasyon yapsa ne olur, gün boyu namaz kılsa ne olur. Bir insanı annesi gayrımüslim diye yargılayan, bir şarkıcıyı eşcinsel diye aşağılayan kişi, Kuranı ezbere bilse ne olur.

Bir insanla uzun süreli uyumlu ve geliştirici bir ilişki yaşamayı becerebiliyor musun? Çocuklarına bilinçli ve sevgi dolu anne babalık yapabiliyor musun? Onlara öğretmek istediğin değerleri sözlerle nasihatlerle değil, davranışlarınla örnek olarak öğretebiliyor musun? Yaşamının sorumluluğunu tümüyle üstlenebiliyor musun? Günlük yaşamda karşılaştığın her türlü sorunun üstesinden gelmek için elinden geleni yapıyor musun? Sağlıklı besleniyor musun? Düzenli egzersiz yapıyor musun? Seni geliştiren kitaplar okuyor, müzik dinliyor, uykuna dikkat ediyor musun? Başka insanlara sevecenlikle yaklaşabiliyor musun? Yaşamla mücadele etmek yerine onunla dans edebiliyor musun?

Ruhsal gelişim, günlük yaşam içinde olur. Ruhsal gelişim yerde başlar, gökte değil. Yaşamını zenginleştirecek bilgiler edinmek iyidir. Bilgelik ise bu bilgileri günlük yaşamında uygulamakla kazanılan bir zenginliktir.

Ruhumuz doyumunu yaşam sevinciyle ifade eder. Ruhumuz varlığını bize verdiği ilhamlarla ifade eder. Kendimizi yaratıcı ve yaşam sevinciyle dolu hissettiğimiz her an ruhumuz iş başındadır. O aslında her zaman iş başında. Ama biz günlük sorunlarımızla, dikkat dağınıklığımızla, yetersizlik ve değersizlik duygularımızla, tabu ve dogmalarımızla, insan doğasına aykırı yarattığımız bazı toplumsal, kültürel ve ahlaki kurallarımızla ruhumuzun ışığını yansıtmasını engelliyoruz. Tıpkı güneşin ışınlarını engelleyen bulutlar gibi. Bulutların arkasında güneş yine her zamanki gibi parlıyor. Ruhumuz harikulade müziğini sürekli çalıyor. Ama biz günlük yaşamın kakofonisinden o müziği duyamıyoruz.

Yaşam sevinci gerçek gücünün kaynağı, yaşam sevinci, içindeki ve dışındaki evrene seni uyandıran güçtür. Sevgi, gerçek yakınlık, yaratıcılık, bilgelik yaşam sevincinin armağanlarıdır. Yaşam sevincini yansıtan kişilere mıknatıs gibi çekilmez misin? Keşke onlar kadar rahat ve coşku dolu olsam, demez misin? Yaşamsever insanı yargılayan insana ancak ölümsever insan diyebilirim. Hani şu her daim ciddi, suratı gülmeyen, hoşgörü ve anlayıştan nasibini almamış, yaşam dediği ölülüğünü sürdürmeye çalışan insan. “Ciddiyet, sığlığın en büyük sığınağıdır” diyen Oscar Wilde’ın diline sağlık.

Yaşam sevinci, duyguların ve düşüncelerin özgürlüğüdür. Ruh sadece özgürlüğü bilir. Doğası özgürlüktür. Özgür ruh ağlamasını da gülmesini de bilir, yeri geldiğinde aktif, yeri geldiğinde pasif olmasını bilir, kızmasını da sevmesini de bilir. Düzeni de serüveni de sever. Hüzün de heyecan da yaşam sevincinin bir parçasıdır. Yaşam sevincine sahip bir kişi deniz kirliliğinden dolayı sahile vuran ölü bir kaplumbağa için gözyaşı döker, hiç tanımadığı bir kişiye gözünün önünde yapılan haksızlıktan dolayı haksızlığı yapana öfke duyar, doğanın düzenine saygı, yaşam serüveninden heyecan duyar, sevdiğini kaybettiğinde acı duyar, yanlış karar verdiğinde pişmanlık duyar. Her duyguya hakkını verir. Duyguların ruhun dili olduğunu bilir. Her duyguyu yerinde ve zamanında yaşar… veee duyguların yaşamını yönlendirmesine izin vermez. Bir başka deyişle, duygular yaşamını gereğinden fazla abluka altına almaz. On sene önce yaşanan bir olaydan ötürü kardeşine duyduğu öfkeyi bugüne taşımaz yaşamsever kişi. Çocukluğunda yaşadığı olumsuz deneyimlerden dolayı anne babasını hala suçlamayı, kendi mutsuzluğunun faturasını başkalarına çıkarmayı düşünmez yaşamsever kişi. Geçmiş, adı üstünde geçmiştir artık. Geçmiş, bugününü gölgelemez yaşamsever kişinin.

Yaşam sevincine sahip kişi gelecekle ilgili planlar yapar. Ama bu planların esiri olmaz. Gelecekte olabileceklerin endişe ve korkusuyla yaşamaz. Plan ya da harita sana yol gösterir. Ama yolda giderken güzellikleri göremezsen yolculuğun ne önemi kalır ki? Yaşamsever kişi endişe ve korku yaşamaz mı? Yaşar, ama rasyoneldir yaşadığı korku ve endişe. Birisi kafana silah dayadığında korku duyarsın, Pazartesi günü işten çıkarılacaklar arasında olup olmadığın konusunda endişe yaşarsın, hele işe giren son elemanlardan biriysen. Bunlar rasyonel korku ve endişelerdir. Ama yeniyetme oğlun, ilk kez okulun düzenlediği yaz kampına katılıyor diye oğlunla ilgili ölüm ve yaralanma senaryoları yazmaya başlarsan ya da “her şey yolunda gidiyor, muhakkak kötü bir şey olacak” düşünceleri seni ele geçiriyorsa, bunlar irrasyonel korku ve endişelerdir.

Yaşam sevinci seni ruhsal yolculuğunun yüreğine götürür. Düşüncelerinin, duygularının, algılamalarının değişimini, dönüşümünü ateşleyen kıvılcımdır yaşam sevinci.

Yaşamı salt varoluş boyutundan, gerçek oluş boyutuna çeken canlılığın, farkındalığın, sınırları aşma yeteneğinin ta kendisidir yaşam sevinci. Yaşam sevincine sahip olmak, yaşamın daima kolay olacağı anlamına gelmez. Ama olanakların nabzını tutma yeteneği ile yaşamını daha zengin hale getirirsin.

KaynakNil Gün, 'Mutluluk Kitabı'
ihtiyarbilge
Bilgeliği aramak bilgeliktir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


2 YORUM

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz