Mezbaha iki ayaklı hayvanın icadıdır. Hiçbir yırtıcı canlı, yemini bu kadar rezilce yemez. İnsan, kurtların ve yeryüzündeki kan dökücü canlıların yüzünü ağartmıştır.
Her devirde en zeki bilginler, inanç önderleri, insanlığın ahlâksal yükselişine ilgi duyan, insanlığın zihinsel ilerlemesi için çalışanların tümü, vejetaryen olarak tanınmışlar, insanlara etoburluktan kaçınmayı salık vermişlerdir.
Dahi düşünürlerden Eflatun tahıl, meyve ve özellikle kuru incirle beslenirdi.
Pisagor’un izinden gidenler incir, sebze, meyve, bal ve ekmekle yaşamışlardır. 100 yaşında ölen Pisagor, etoburluk hakkında şöyle demiştir:
‘Ey ölümlüler! Böyle pis bir yiyeceğe bulaşmaktan korkun!’
Hazreti Ali, etoburluk hakkında şöyle buyurmuştur:
‘Midelerinizi hayvan mezarlığı yapmayın!’
Yunan filozoflarından Plutark şöyle der:
‘Siz masum ve sakin hayvanların kanına susamışsınız. Oysa onların hiç kimseye zararı yoktur. Size alışıyorlar, sizin için çalışıyorlar ve hizmetlerinin karşılığında siz onları yutuyorsunuz.’
Ünlü Rus yazarı ve büyük filozof Tolstoy şöyle yazar:
‘Et yeme alışkanlığı barbarlık zamanlarından kalmıştır. Vejetaryenliğin ortaya çıkışı eğitimin ilk tesiri sayılır.’
Profesör Şarl Rişe ‘Hayvansal besin gerekli mi?’ sorusunu şöyle yanıtlar:
‘Binlerce hayır… Anatominin alfabesi bu…’
Profesör Buşar’a göre:
‘Et yiyenlerin dilleri kirlidir. Nefesleri kokar, dışkıları pis ve düzensizdir. Aynı zamanda mide ve bağırsak rahatsızlıkları, cilt yaraları, baş ağrısı, romatizma, aşırı derecede şişmanlık ve zayıflık onlarda görülür.’
Bilim, ahlak, duygular ve doğa el ele vermiş, vejetaryenliğin insan soyunun kurtarıcısı olduğunda birleşmiştir.
Bir gün gelecek ve insanın yiyeceği o kadar değişecek ki, gelecek kuşaklar atalarının böylesine sağlıksız, çirkin ve vahşice bir besini yediklerine inanmayacaklardır.
İnsanoğlu günün birinde evriminin doruğuna ulaşırsa, doğal bir ortamda bitkisel yiyeceklerle birlikte olacaktır. Oysa et yemesi ve yapay uygarlığı onu fasitleştirmiştir ve yok olma uçurumuna doğru sürüklemektedir. Doğa yasalarına göre yaşayan, sağlıklı ve yeni bir kuşak onun yerini almazsa, insan soyu utanç verici bir şekilde kaybolup gidecektir.