Hintçe “mantra” kelimesinin kökeninde “man” yani düşünmek yatar. Aynı kökeni Latince “mens” kelimesinde de buluruz. Sonek “tra” ile araç tamlaması yapılmıştır.
Yani mantra bir araçtır, insanın düşündüğü ve onu düşünmeye yönlendiren bir şey.
Bir mantra tek bir kelime olabildiği gibi, iki kelime veya tüm bir cümle de olabilir. Daima bir kelime veya bir deyiş olan mantra kuvvet yüklüdür ve kendi içeriğini gerçekleştirir.
Burada anlatılmak isteneni ve kelimelerin farkını şöyle açıklayabiliriz: Kelimelerin anlamı düşünsel ve gerçek olarak ikiye ayrılır. Örneğin, “Zannediyorum gazetede, büyük bir yangın haberi okudum,” dersek, belki de bu haberi başka bir kaynaktan da almış olabiliriz. Burada ilk aklımıza gelen haberin kaynağıdır. Cümle içindeki “yangın” kelimesi kimseyi heyecanlandırmaz. Onun gerçekliği hiç kimseyi direkt olarak ilgilendirmez.
Ancak birisi içeriye girip de “Yangın!” diye bağırırsa, işte o zaman herkes ayağa kalkar, kalp atışları hızlanır ve alarm durumuna geçer.
Peki, kelimelerin tartışılabilecek bir düşünceyi mi, yoksa bir gerçeği mi yansıttığını nereden anlayacağız? Kullanılan kelime aynı kelimedir. İçeriye girenin fazla bir açıklama yapması gerekmez, sadece “Yangın!” kelimesi yeterlidir. Söyleyenin gerçeği anlattığını sadece ne söylediğinden değil, nasıl söylediğinden, mimiklerinden, sesinden, hareketlerinden anlarız. Bunların tümü kararlılığın ifadesidir. Kelime burada gerçektir.
Mantrada kelimenin bugün artık günlük dilde hissedilmeyen gerçek etkisi vardır. Burada kelime ve eylem bir bütündür.
Mantra üç yoldan etkisini gösterir. İlk olarak kelimenin tınısı ve ritmi ile vücut ve ruh üzerinde etkisini gösterir. Tını, kelimenin düşünsel içeriğinden bağımsızdır. Güftesini hiç anlamadığımız bir şarkının melodisi de bizi etkileyebilir. Bir mantra da aynı prensiple etki yapar, sadece ses karakteristiği ile. Hintçe mantralar gitar eşliğinde sevilerek söylenir.
Mantranın etkisinin ikinci yolu anlamıdır. İlk önce entelektüel anlamda anlaşılan anlamı. Bunun arkasında bir anlam daha vardır. O da üçüncü yoldur ve bizim için sonsuzluğa uzanan bir köprü olur.
Bu üç yola uygun olarak bir mantranın kullanımının üç yöntemi vardır. İlk önce sesli olarak tekrarlanabilir veya şarkı olarak söylenebilir. İkinci adımda belki dudaklar da hareket ettirilerek sessizce içten tekrarlanır. Üçüncü adımda ise sadece düşünülür.
İlk adımda mantrayı bir konsantrasyona aracı olarak düşünebiliriz. Sesinin beni almasını, götürmesini ve hızlı bir şekilde meditasyonun o özel durumuna getirmesini sağlayabilir. İkinci adımda, eğer anlamını biliyorsam, içime geçer ve orada etkili olmaya başlar, meyvelerini verir. En son adımda mantra gün boyunca kafamdadır. Bana huzur ve barış verir.
Mantra meditasyonu alıştırma yapandan katılmasını bekler, çünkü mantra sihirli bir kelime değildir, kullanandan bağımsız olarak, otomatik bir etki göstermez. Bu yüzden Transandantal Meditasyonda olduğu gibi, kelimeyi gizli tutmanın bir anlamı yoktur.
Esas sır, mantra olarak kullanılan kelimenin veya cümlenin kendisi, vurgulanması veya telaffuzu değildir, onu uygulayanın özdisiplin ve kendine mal etmek şeklinde uyguladığı ruhsal davranışıdır, ruhsal olgunlukla ilgilidir. “Bir mantranın sesi fiziksel bir ses (böyle bir ses ile birlikte gelse bile) değildir, o spiritüel bir sestir. Kulak onu duyamaz, fakat kalp duyar. Ağız onu telaffuz edemez, ama ruh edebilir. Mantraların kudret ve anlamı, sadece özel deneyimlerle ve olaylarla onun yaratılışına ilerleyen ve onu ayrılmaz biçimde içine işleyen kişiler içindir.” (Lama Govinda)
Kutsal hece OM’un çok geniş bir anlamı vardır: “Sonsuzluğun içimizde yaşanılması, onun uzak hedefimiz olarak hissedilmesi ve özleminin çekilmesi. Gerçeğin içimizde doğması ve gelişmesi, alt seviye dürtü zincirlerinin kırılması, özgürlük ve aydınlığa kavuşulması.” (Lama Govinda)
Bize yakın gelen her kelime mantra olarak kullanılabilir. Sanskritçe’den gelen mantra kelimeleri günlük kullanımlar sonucu değişime uğramışlardır. Artık Hintliler bile gerçek anlamlarını bilmemektedirler. Böylece, sadece sesleri, ritimleri ile etki yapmaktadırlar, içerdikleri anlam ise çoğunlukla bize kapalı kalmaktadır.
Kutsal kitaplardaki sözler de mantra olarak kullanılabilir, yalnız çok bilinen ve kullanılan sözler aynen alınmamalı, değiştirilerek uygulanmalıdır. Böylece aynı anlamı taşırlar, fakat değişiklik sayesinde daha etkili olurlar: Örneğin, “Tanrım benimle ol”, “Tanrım bana yol göster”, “Ya sabır, ya kuvvet” gibi. Burada kullanılan cümlelerin hedefi üzerinde düşünülmeyecek, mantra, meditasyon boyunca sadece tam bir beklenti ve güvenle yavaş ve sabırla sürekli tekrarlanacaktır.
Meditasyona yeni başlayanlar her gün üç defa beşer dakika ile yetinmelidir. Daha sonra bu süre yirmi dakikaya kadar çıkarılabilir. Başlangıçta kelime veya cümleyi yarı sesli olarak söylemek daha yararlı olabilir. İleriki aşamalarda alıştırmalar, tamamen sessiz olarak yapılmalıdır.
Hint geleneklerine göre kutsal ses mantra, katılanlara Guru, yani usta ve ruhani lider tarafından verilir. Bir mantra meditasyonu bilgi ve sorumluluk gerektirir. Yoga’da ise ondan önce vücut ve nefes alıştırmaları yapılır. Bu nedenle, mantra meditasyonuna çok erken başlanmamalı ve deneyimli bir meditasyon öğretmeni, psikolog veya hekim ile bağlantı içinde olmalıdır.