Maddenin en küçük parçacığının atom olduğu zannediliyordu; sonra atomun, nötron, elektron ve protondan oluştuğu, en sonunda da maddenin olabilecek en küçük taneciklerinin kuvantum tanecikleri olduğu saptandı. Kuvantum tanecikleri “kuvanta” adı verilen çok yüksek titreşimler halinde duruyor; verilen uygun bir dürtüyle maddeye, adet kanamasından kirpiğe, kahkahadan gözyaşına, hormonlara kadar her şeye dönüşebiliyorlar. Zihin-beden bütünlüğü de burada ortaya çıkıyor. Zihin de kuvantum titreşimleri halinde enerji yüklü bir potansiyeldir ve uygun gördüğü emirlerle düşünceyi, maddeye dönüştürebilir.
Kuvantum titreşimlerinden, kuvantum tanecikleri, onlardan proton, elektron, nötron, atom, onlardan da molekül, hücre, dokular, organlar ve tüm birey ortaya çıkıyor. Basit bir örnek verecek olursak bir yolda yalnız yürürken, karşınızdan gelen bir köpek saldırganca size yaklaşırsa, bir anda, saniyeden daha kısa bir zaman içerisinde, korku ve endişe sonucu bedeninizde adrenalin salgılanır, sempatik sinir sistemi bir anda hakimiyete geçer, kan basıncı artar, kalp hızlanır. Bütün bunların hepsi bir saniyeden az bir zaman içerisinde gerçekleşir. Görmenizle kaçmanız bir olur ve korku, sizde adrenalin denilen bir moleküle, maddeye dönüşür. Bu kaba örnek bile madde olmayan, zihin düzeyindeki bir düşüncenin nasıl maddeye dönüştüğünü göstermektedir. Korku, adrenaline dönüştüğü gibi mutluluk, üzüntü, hepsi maddeye dönüşür. Bu yüzden kuvantum-mekanik beden olduğumuzu bilmemiz çok önemli.
Dosha‘lar kuvantum düzeyle sürekli temas halindedirler. Bu yüzden dosha‘larınızı tanıyıp, ana kaynakla bağlantınızı kurmak, Ayurveda‘nın bütünsel yaklaşımıyla sağlanabiliyor. Binlerce yıl önce doğanın bozulmadığı bir dönemde, Ayurveda bunu insanoğluna sunmuş. Günümüzde de tıp ilerledikçe insanın sadece organlardan oluşmadığı da araştırılıyor ve anlaşılıyor.
Doğadan uzaklaşıp, doğa yasalarını bozup kaynaktan (her şeyin bir ve aynı olduğu birleşik alandan) koptuğumuz zaman, kuvantum düzeyiyle olan bu ilişki bozulur; kuvantum mekanik bedene hakim olma özelliği zayıflar. Fizyolojinizin organizasyonu, derin kuvantum düzeyinden değil, daha kaba düzeyden akar. Kendinizi tek ve ayrı bir canlı olarak düşünüp her şeyin “bir” olduğunu kavrayamaz, doğa yasalarını çiğnerseniz, hatalı yaşar, davranır ve beslenirseniz, kuvantum mekanik beden bağlantınızı, zihin-beden ilişkinizi kaybetmiş olursunuz.
Oysa beden programınızı kuvantum düzeyden yeniden organize edebilir, Ayurveda önerileriyle daha sağlıklı ve uzun bir yaşama sahip olabilir, tekrar iç doğanıza dönerek, kendinize yardım edebilir, mükemmel sağlığı yaratabilirsiniz.