1. İnek sütü inekler içindir.
İnek sütünün biyokimyasal bileşimi, 30 kiloluk yeni doğmuş bir buzağıyı bir yıl içinde tamı tamına 180 kiloluk bir inek haline getirecek şekildedir. Örneğin, insan sütü temel yağ asitlerinden 10 kat, selenyumdan üç kat daha fazla ve kalsiyumun yarısı kadar içerirken inek sütü üç kat daha fazla protein ve yedi kat daha fazla mineral içerir. Bazılarınız inek sütünü sevebilir, ama inek sütü içmek hem gereksiz hem de potansiyel olarak zararlı olabilir.
2. Süt aslında besinsel kalsiyum açısından yetersiz bir kaynaktır.
İnekler gibi insanlar da ihtiyaçları olan tüm kalsiyumu bitki temelli beslenmeden alırlar.
3. Popüler inanışın aksine süt osteoporoz riskini artırabilir.
Süt ürünlerindeki kalsiyumun kemiklerimizi güçlendirdiği ve osteoporozu önlemeye yardımcı olduğu halen geniş çapta kabul görmektedir. Fakat çalışmalar, süt gibi hayvansal kaynaklı besinlerin kanı asidik yaptığını göstermektedir. Kan asidik olduğunda, alkalin düzeyini artırmak için kemiklerden kalsiyum çeker. Bu, kanın pH dengesi için çok şey demekken kalsiyumu tükenmiş kemikleri de osteoporoz riskine maruz bırakır. John Robbins’in de dediği gibi “Süt ürünleri tüketmenin osteoporozu önlemeye yardımcı olabileceği iddiasındaki bir çalışmayı ancak Ulusal Süt Ürünleri Konseyi fonlamış olabilir.”
4. Süt sizi şişmanlatır.
2005 yılında Harvard Halk Sağlığı Fakültesi, süt ürünlerinin tüketimine dair şöyle bir açıklamada bulunmuştu: “Az yağlı üç bardak süt, günde 300 kaloriden fazladır. Bu ise kilosunu kontrol etmeye çalışan milyonlarca Amerikalı için gerçek bir meseledir. Dahası, milyonlarca Amerikalı laktoza duyarlı olup ufak miktarda süt veya süt ürünleri bile mide ağrıları, gaz ve başka sorunlar yaşamalarına yetebilir.”
