“İki keşiş hac yolundadır. Günlerden bir gün, derin akan bir nehre gelirler. Nehrin kenarında genç bir kadın oturmuş ağlamaktadır. Kimsenin yardımı olmadan nehri geçemeyeceğini, bu yüzden de korktuğunu söyler. Keşişlere ona yardım etmeleri için yalvarır. Daha genç olanı ona sırtını döner. İnançlarına göre bir kadına dokunmaları yasaktır.
Fakat daha yaşlı olan keşiş, bir söz etmeden kadını sırtına alır ve nehri geçirir. Diğer tarafa geçtiklerinde kadını omzundan indirir ve yoluna devam eder. Genç olan keşiş, onu azarlayıp nutuk çekerek peşinden gider. Uzun bir süre bu şekilde ilerlerler.
En sonunda yaşlı keşiş döner ve der ki: “Ben sadece kadını nehri geçirirken taşıdım. Oysa sen bütün gün onu taşıdın.”
Geçip gitmesine izin vermek zor olabilir. İnsanların, düşüncelerin, beklentilerin, arzuların geçip gitmesi; kötü alışkanlıkların, yanlış inanışların ve sağlıksız ilişkilerin geçip gitmesine izin vermek… liste uzar gider. Her gün, her an kendimizi baştan yaratmak, geçmişin yükünü omuzlarımızdan atmak, kendimizi anın getirdiği olasılıklara açık tutmak ve inanılmaz bir gelecek yaratmak üzere eyleme geçmek için bir fırsat sunar.
Zihnen anlayabilmemize rağmen, bunu bilmek ve yaşamak iki çok farklı şeydir.
İşte size sorunlu bir geçmişin geçip gitmesine izin vermek için 10 önemli öneri:
1. Meditasyon yapın. Sessiz bir yer bulun, nefes alıp verin. Meditasyon bir eylemdir. Zihnimizin sakinleşmesi bedenimize göre çok daha zordur. Yaşamlarımız hızlı tempoda ve yoğun geçmekte, dışarıdan onca gürültüyle dikkatimiz dağılmaktadır. Netlik, sessizlikten gelir. Az bile yapılsa meditasyon, sonraki 9 öneri için hayatınızda yer açacaktır.
2. Anlayın. Kendi geçmişinizi üçüncü bir kişi olarak, yargılamadan ele almak için kendinize gerekli zamanı tanıyın: sadece gözlemleyin. Kendinizin geçmişiniz olmadığınızı anlayın. Hayatınızdaki durumların, yapıların ve insanların sizi değil, deneyimlerinizi oluşturduğunu anlayın. Geçmişinizi ve bazı eğilimlerinizi bilmek ve anlamak, neden kendini yıkan davranışlara tutunduğunuzu ve tekrarladığınızı anlamanıza yardımcı olacaktır. Anlayış farkındalığı yaratır; farkındalık ise bu döngüyü kırmanızı sağlar.
3. Kabullenin. Geçmişinizi ve geçmişinizin bir parçası olan insanları kabullenin; koşullarınızı kabullenin ve bunların hiçbirinin sizi tanımlamadığını akıldan çıkarmayın. Kabulleniş, bir şeyleri geride bırakmanın ve kendinizi özgür kılmanın ilk adımıdır. Hikayedeki keşişten ders alın: acıyı, öfkeyi ve düşmanlığı taşımak sizden başka kimseye zarar vermez.
4. Bardağınızı boşaltın. Kendi hikayenizi, yargılarınızı, ideallerinizi, maddi şeyleri ve tüm sorunlarınızı geride bırakmaya bilinçli ve etkin bir şekilde çalışın. Hiçbirinin gerçekte bir önemi yok. Sizi daha güçlü, daha sağlıklı veya daha kuvvetli yapmazlar ve onlara inanmak bir yanılsamadır. Nasıl, kim, nerede ve ne olmanız gerektiğine dair beklentilerinizi boşaltın, çünkü hepsi de sizi basit bir varlık olmaktan alıkoyan bir hikayenin parçası. Bu hikayenin geçip gitmesine, bardağınızı boşaltmaya bir kez izin verdikten sonra, hayat amacınız açığa çıkacak ve yolunda akacak.
5. Liste yapın. Aşağıdakileri yazmak için kendinize bir süre verin:
i. Temel değerlerinizi ve inanışlarınızı
ii. Yaşam hedeflerinizi
iii. Bu hedefleri gerçekleştirmek için attığınız adımları
Şimdi temel değer ve inançlarınıza samimi bir şekilde bakın ve hedef ve eylemlerinizle uyuşup uyuşmadıklarını belirleyin. Uyuşmuyorlarsa, o zaman kendinize sorun: temel değerleri, hedefleri yeniden yaratmanın veya eyleme geçmenin zamanı geldi mi? Hedeflerinizi gerçekleştirmek için inançlarınızla eylemlerinizi uyumlu hale getirmek için ne tür adımlar atmalısınız? Bu hafta sizi harekete geçirecek 3 eylemi yazın.
6. Esnek olun. Almak istediğiniz sonuçlardan uzak durmanız çelişkili görünebilir, ama hedeflerinizi koyun ve onlar için çalışın. Eğer esnek olursanız, yani nihai sonuca bağlanmazsanız, hedeflerinizi ve gerçek amacınızı dengede tutmaya çalışmak doğru bir eylem olacaktır. Esnek olun; yolun kendiliğinden belirmesine, fırsatların karşınıza çıkmasına izin verin. Esnek olun ve hayatı akışına bırakın.
7. Katkıda bulunun. Kendinizi geçmişinize dair ağlayıp sızlar veya bugüne dair öfkeli veya geleceğinize dair kara kara düşünüyor bulduğunuz zaman, bir başkasının gününü daha iyi bir hale getirmenin yolunu bulun. Birine geçerken gülümsemek, kapıyı açmak, yiyeceğinizi paylaşmak, tüm bu basit hareketlerin kalıcı etkileri olabilir ve durumunuza başka bir açıdan bakma fırsatı sunabilir. Diğerlerinin iyiliğine katkıda bulunmak, gerçek benliğinizle uyumlu hale gelmenin en iyi yoludur.
8. Kendinize inanın. Amacınıza inanın. Evrenin olması gerektiği gibi olduğuna ve sizin anlamlı bir rolünüz olduğuna inanın. Kendinizi geriye çekmenin sizi amacınızdan da uzaklaştırdığını unutmayın.
9. Süreci sevin. Eğlenin. Oyuncu, neşeli ve olumlu olun. Olumlu olmak için özen gösterin. Kendinizi sevin, başkalarını sevin ve bu yaşamı sevin. Her güne yeni ve heyecanlı gözlerle bakmak ve her günün kendine özgülüğüne tanık olmak bir hediyedir.
10. Şükredin. Gerçek kendiniz olun. Tüm bu adımları attıktan sonra ise sadece var olmanın keyfini çıkarın.
Çok etkilendim… Bu kadar mantıklı düşünememiştim. Hayattan zevk alma duygum kalmamıştı okuyunca ve düşününce cidden mantıklı ve olumlu şeyler teşekkürler :))