Dünya Burç Değiştiriyor

1
25136

Tıpkı insanlar gibi dünyanın da içine girip çıktığı burçlar ve kozmik etkiler vardır. Dünyamız İsa’dan önceki iki bin yılı ve İsa’nın doğumu olan sıfır yılı arasında Koç Burcu’ndaydı. İsa’nın doğumu ve iki bin yılı arasında ise insanoğlu ve dünyamız Balık Burcu’ndaydı. Şimdi ise iki bin ve dört bin yılları arası Kova Çağı’na geçiyoruz. Dünyamız her iki bin yılda bir burç değiştirir ve bir burçtan diğerine geçmesi yaklaşık elli yıllık geçiş dönemini gerektirir. Balık Burcu döneminde o burcun ve yöneticisi olduğu Neptün gezegeninin özellikleri olan sorgulamadan kabullenme, mistik ve dini konulara bilimsel gerçek aramadan inanma gibi durumlar ön plandaydı. Çünkü insanın sinir sistemi ve beynin devreleri bu yönde bir kozmik uyarı alıyordu.

1975 yılında başlayan ve elli yıl sürecek olan Balık Çağı’ndan Kova Çağı’na geçiş 2025 yılında tamamlanacak. Kova Burcu’nun ve onun yöneticisi olan Uranüs gezegeninin özellikleri insan beynini ve sinir sistemini gittikçe daha belirgin bir şekilde etkilemeye başlayacak. Nitekim 1975 yılıyla beraber mini etek, cinsel özgürlük, egonun ön plana çıkması, baş döndürücü teknolojik gelişmeler, internet, bilgisayar, cep telefonu, uzay teknolojisi gibi tipik Uranüs ve Kova özellikleri ön plana çıkmaya başladı. İnsanoğlunun beyin ve sinir sisteminde binlerce yıldır uyuyan bazı bölgeler artık Neptün tarzı değil Uranüs tarzı enerjilere maruz kalıyor. Bu lodosta giden bir yelkenlinin değişen havayla yıldız veya karayele maruz kalması gibi bir olaydır. Gemi aynı gemi, ama seyahatini etkileyecek rüzgarın yönü değişmiştir. Kova Burcu zekayı, bilimselliği, gelişmiş teknolojiyi, sıra dışılığı, süratli düşünme, inceleme ve değişme yeteneğini; arkadaşları, grupları, cemiyetleri temsil eder. Ama aynı zamanda da aşırı cinsel özgürlüğü, cinsel sapkınlığı, gereğinden fazla bencil veya bireysel olmayı, uç teknolojiyi ve yıkıcı enerjileri, çabuk sıkılmayı ve sürekli değişiklik isteğini de temsil eder. 1975’teki çevirmeli telefonlara bakın, bir de şimdiki son model cep telefonlarınıza bakın. Hatta çok değil, beş yıl önceki cep telefonlarımız bile çok eski ve demode kaldı. Bilgisayarlara bakın, 1975’te hesap cetvelleri ve boncuklar kullanırken şimdi son model bir dizüstü bilgisayarda dev bir holdingin muhasebe kayıtları tutuluyor. Siyah beyaz televizyonlar, o yıllarda hayranlıkla seyredilirken şimdi plazma, LCD televizyonlar piyasada.

2025’te Balık Çağı’ndan Kova Çağı’na geçiş tamamlanacak ve teknolojik ilerleme şu an akıl ve havsalamızın alamayacağı düzeyde ilerleyecek. Bir yandan genetik çalışmalarla insan vücudu yenilenip hastalıklara çareler bulunuyorken ve teknoloji yaşantımıza çok olumluluklar katıyorken bir yandan da teknoloji başımıza bela olmaya başlayacak ve teknolojiyi kötü amaçla kullanan veya kullanmaya çalışacak olan insanlar ve güçler ortaya çıkacak. Kısacası, iyiler daha iyi, kötüler daha kötü olacak. Yani eksi ve artı kutuplar ve enerjiler daha da belirginleşecek. Maalesef ilk dönemde kötüler daha güçlü gibi görünecek. İnsanlar için olumsuzluklar daha cazip gibi olacak.

İşte burada büyük bir tuzak söz konusu, asla ve asla büyük bir ruhsal sınavda olduğumuzu unutmamamız lazım. Her an farkındalığımızı ve uyanıklığımızı korumalıyız. İşte bu noktada insanlık, Yaradan’a karşı çok önemli bir sınav verecek. Eğer bilinç düzeyimizi yükseltirsek ve deneyimlerimizi daha olumlu davranış seçimleriyle yaşamayı tercih edersek o zaman bu müthiş teknolojik gelişmeyi insanlık yararına kullanıp paylaşabiliriz. Ve dünyada açlığı, sıkıntıyı, bunalımı, hastalıkları ve savaşı azaltabiliriz. Tersine insanoğlu kendinin veya sadece kendi bağlı bulunduğu grubun çıkarına yönelik olarak bu teknolojiyi kullanırsa yani teknoloji kötü ve karanlık güçlerin çıkarları doğrultusunda kullanılırsa o zaman çok ciddi ve sert deneyimlerle yok olmamız dahi söz konusu olabilir.

Çoğu insan önümüzdeki yıllarda artık ya iyilik ve aydınlanma yolunda farkındalığı artmış ve diğer insanların mutluluğu ve çıkarını da gözeten bir kanalda veya tersine sadece kendinin veya bağlı bulunduğu grubun çıkarını ön plana alan diğer insan ve canlıları ise önemsemeyen “ben” eksenli bir kanal içinde kalacak. Güç, para, şöhret, mülk bize Yaradan tarafından test etmek amacıyla ödünç olarak verilen geçici değerlerdir. Ve ancak ölüm dediğimiz boyut değiştirme anına kadar geçerlidir. O aşamadan itibaren hiçbir yararları yoktur. Oysa yardımseverlik, iyilik, dürüstlük, paylaşım, merhamet, Yaradan’a ibadet ve sevgi dolu eylemler ve bunların sonucunda da ruhsal boyutumuza yüklenen enerjiler ise maddesel ölümden sonraki aşamaya transfer edilebilen enerjilerdir. Adeta bizim o aşamadan sonraki yapacağımız yolculuk için gerekli yakıtımızı oluşturur.

Tercih sizin; bu boyutta bu aşamadan ve bu zaman diliminden itibaren ciddi sınavlar başladı. Artık isteseniz de ilgisiz kayıtsız ve sadece maddi deneyimlere yönelik yaşamak çok zorlaşacak. Daha zeki, daha teknolojik, daha süratli, daha bilgili ve daha donanımlı olacağız. Ama bu arada ne kadar farkında ve iyi olacağımız ve hangi yönü seçeceğimiz ise esas geleceğimizi tayin edecek. Artık eskisinden farklı enerji dalgalarına maruz kalıyoruz ve beynimize farklı dalgalar veriliyor. Seçim sizin!

KaynakDr. Ender Saraç, 'Ruhsal Gelişim'
ihtiyarbilge
Bilgeliği aramak bilgeliktir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


1 Yorum

  1. Merhaba , Kova Çağı ile ilgili araştırma yaparken yazınızı okudum ve çok etkilendim.Ne zaman yazdığınızı ve kaynaklarınızın neler olduğunu oldukça merak ediyorum.

    Teşekkürler

YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz