Doğanın iradesini öğrenin. Onun üzerinde çalışın, ona dikkatinizi verin ve sonra onu kendi iradeniz yapın.
Doğanın iradesi her insan için ortak olan deneyimler yoluyla bizim gözlerimizin önüne serilir. Örneğin, eğer komşumuzun çocuğu kendi evlerinde bir tabak ya da benzer bir şey kırarsa, şunu söylemeye hazırızdır: “Böyle şeyler hep olur.” Kendi tabağınız kırıldığında da bir başkasının tabağı kırıldığında verdiğiniz yanıtı vermelisiniz.
Bu anlayışı daha büyük duygusal önemi ve dünya çapında sonuçları olan konulara taşıyın. Çocuğunuz, karınız, kocanız ya da çok sevdiğiniz birisi öldü mü? Böyle bir durumda herkes şöyle diyecektir: “Bu bir yaşam döngüsüdür. Ölüm olur. Bazı şeyler kaçınılmazdır.”
Ama kendi çocuğumuz ya da çok sevdiğimiz birisi öldüğünde ağlamaya eğilimliyizdir: “Ne kadar kederliyim. Ne kadar talihsiz bir insanım!”
Anımsayın: Bir başkasını ilgilendiren herhangi bir şeyi duyduğunuzda nasıl duygulanmıştınız? Kendiniz böyle bir olayla karşılaştığınızda da bu duyguyu taşıyın. Olayları kabullenmesini öğrenin, ölümü de zekanızla kabullenin.