Doğa Nedir?

0
5121

Doğa ile ilişkinizi keşfetmek bazen tuhaf bir duygu yaratır ve heyecanlandırır. Duyularınızın egzotik, büyüleyici ve tamamen yeni bir dünyayı gösterdiği anlar olabilir. Öteki zamanlarda, bu süreçte tanıdık ve alışılmış şeyler hissedilir, sabah yataktan kalkmak, eski arkadaşlarla takılmak gibi. Neden olmasın? Çoktan doğal dünyanın içerisinde sarıp sarmalanmışsınız; doğumunuz öncesinden beri böyleydi. Yaşamınızın her günü ağaçlara, bitkilere, bulutlara ve güneş ışığına baktınız, zaten onların ne olduğunu biliyorsunuz ve uzun zaman önce onlarla bağ kurmanın yollarını buldunuz.

Birçoğumuz doğayı oldukça benzeşen yollarla tanımlarız: İnsanları kapsayan ve insan eylemleri ve uygarlığından bağımsız, var olan maddesel dünya; doğal dünyanın unsurları olan dağlar, ağaçlar, hayvanlar, nehirler vb. Bu, galiba birçoğumuzun üzerinde anlaşabildiği geçerli bir tanımdır. Yaygın kullanımda, doğa insanlıktan ayrı yaşayan her şey, kurduğumuz uygarlığın arasında ve çevresindeki her şeydir.

Şimdi biraz daha yakından bakalım. İlk önce bizim yaygın tanımımızın insanlık ve geri kalan dünya arasında ne kadar temel bir ayrımı içerdiğine dikkat edin. Kumun üzerine bir çeşit çizgi çekip “bizim” tarafımızdaki her şey insan, öteki taraftaki her şey “doğa”dır demeyi önermeye benziyor. Fakat gerçekten bunu yapabilir miyiz? Çizgiyi tam olarak nerede çizdik? Eğer bahçeniz varsa doğanın parçası mıdır? Doğanın parçası olan aynı bahçeyle birkaç ay ilgilenmediğiniz zaman, bütün bu yerel bitkiler sokak aralarından mı çıkıvermeye başlıyor? Issız bir kumsala ne dersiniz? Biri bir ucunda küçük bir kulübe yaparsa kumsal nasıl değişir? Ya kulübe yüksek katlı bir otel olursa? Kumsal hala doğanın parçası mıdır?

Bitkilere ve hayvanlara baktığımızda aynı türde sorularla karşılaşıyoruz. Evcil hayvan olarak baktığımız kediler ve köpekler doğanın parçası mıdır? Ya başıboş gezen sığırlar? Çitle çevrilmiş otlaklardaki antilop ve bizonlara ne demeli? Doğa kentteki bütün güvercinleri içine alır mı? Balinaları? Filleri? Boz ayıları? Bütün bu organizmalar yaşamaları için gittikçe artan bir biçimde insan korumasına bağımlı oluyorlar. Onlar hala doğanın parçası mıdır? Şimdi de kendi bedeninize göz atın. Sağlıklı ve canlı kalmak için olağanüstü sayıdaki diğer türlere bağımlısınız. Doğrudan yiyecek sağlayarak sizi besleyen bitkilerin ve hayvanların ötesinde, onları da besleyen diğer organizmaları düşünün. Bitkileri yaşatacak toprağı korumak için milyonlarca küçücük varlığa gereksinimiz var ve kendi sindirim sisteminizde yediğiniz her şeyi öğütmeye yardımcı olan milyonlarca daha fazlası var. Sizin temiz su sağlamanız, bitkilerin havadaki oksijeni alması, böceklerin yediğiniz ürünleri tozlaştırması ve organizmaların bedenimizin atıklarını yeniden işlemesi için, doğal sistemlere gereksinimiz vardır. Kendimize ve geri kalan dünyaya ne kadar yakından bakarsak, o sözde çizgileri çizmek o kadar zor olur.

Bu dünyanın sakini olan birçok insana “Doğa nedir?” sorusu anlamsız gelirdi. Bize oranla doğaya daha yakın yaşayan insanların çoğu, insanların yaşama ortamlarından ayrı tutuluyor olmasını algılayamazdı. Onların bakışına göre, dünya çokluk içinde tek bir kıyı olan insanlığın da temsil edildiği, birbirleriyle bütünleşenlerin devasa bir ağıdır. Her ne kadar burada eşsiz bir yerimiz varsa da bizim kıyımız, sonuçta ötekilerden daha önemli değildir. İşte bazıları doğa ile ilişkilerini nasıl tanımlamışlar:

[quote ]Yeryüzü bize verendir, şifacımızdır ve esin kaynağımızdır.[/quote]

Robbie Niquanicappo, Cree Kızılderilisi, Quebec   

[quote ]Biz kendimizi, yerin koruyucuları gibi düşünürüz ve yer yalnızca toprak ve kaya değildir bizim için. Tüm yaratılıştır; bütün kara, su ve de hava ve yaşamın olduğu her yer, insanlar da dahil. Bütün şeyler Düşler Ülkesinde birbiriyle ilgili ve bağlıdırlar.[/quote]

Pauline Gordon, Bunjalung Kabilesi, Avustralya

[quote ]Lakota Kızılderililerinden öğrendiğim en güzel şey ‘mitakuye oyasin’dir: bütün akrabalarım. Bunu dediklerinde, bana anlatılan yönü çok güzeldi. Öyle kapsamlı ki, çünkü dünyaya gelmiş herkesi, hatta gelmemişleri bile, tüm iki bacaklıları, dört bacaklıları, kuşları, hayvanları, taşları ve bugün burada olan herkesi içine alıyor. Ağaçları, bitkileri, dağları, Güneş’i, Ay’ı, yıldızları ve doğacak olan herkesi.[/quote]

Janet McCloud – Tulalip Kızılderilisi, Washington

KaynakJohn R. Stowe, 'Connecting with Nature'
Toros
"Doğal bir şekilde yaşayacaksın ve neye ihtiyaç duyarsan onu bulacaksın."

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz