Latince ismi Rubus sanctus olan biberiye, gülgiller ailesinin tadı güzel bir üyesidir. 2-3 metreye kadar uzayan, boylu bir çalıdır. Gövde üzerinde yükselen dallar daha sonra aşağıya doğru sarkar. Dikenleri uzundur. Tüylü bir bitkidir. Yuvarlak, pembe çiçekleri haziran ayından başlayarak açar. Yapraklarını döker. Meyveleri, sulu ve etlidir. Kırmızı ve mor renkteki bu meyveler oldukça da lezzetlidir. Taze yaprakları ilkbaharda, henüz çiçek açmamışken toplanır, kurutulup ezilir. Meyveleri yaz sonu ve sonbaharda, olgunlaşınca toplanır.
İçindekiler
Yetiştirilmesi
Güneşli ya da yarı gölge bir alan onun için idealdir. Soğuğa da sıcağa da dayanıklıdır. Nemi sever. Toprak ayrımı yapmaz, her tür toprakta rahatlıkla gelişir.
Faydaları
Vitamin ve mineraller açısından zengin bir meyve olan böğürtlen, C vitamini deposudur.
Mide, burun, hemoroit kanamalarında, hazımsızlıkta, kansızlıkta, romatizmada faydalıdır.
Böğürtlen kökü, ayrık otu köküyle beraber kaynatılıp içilmeye devam edilirse, böbrek kumlarını döker.
Kökü kaynatılıp suyu içilecek olsa, kandaki şeker miktarını düşürür.
Meyve çekirdekleri bağırsaklara yumuşaklık verir. Yaprakları çay şeklinde içildiğinde ishali keser, mide ve bağırsak kanamalarını durdurur.
Gebelerin kullanmasında fayda sağlar.
Böğürtlen ağız yaraları, dişeti kanamaları, bademcik ve boğaz enfeksiyonuna iyi gelir.
Nasıl Kullanılır?
Meyveleri taze olarak tüketilir ya da suyu sıkılabilir. Böğürtlen meyve olarak çiğken yenildiği gibi reçel, şurup, şekerleme, pasta, likör ve sirke yapımında kullanılır. 1.5 gram kuru yaprağı, 1 bardak kaynamış suda 10 dakika bekletildikten sonra içilebilir.