Sağlığımızı, canlılığımızı ve neşemizi korumak istiyorsak yeterli miktarda derin ve dinlendirici bir uyku gereklidir. Taocular “Erken yat, erken kalk” atasözünü desteklerler. Gün ışığı ile birlikte veya öncesinde kalkmak, akşam olunca yatmak ve uyumak, şeylerin doğal düzeni böyledir. Sayısız çağlar boyunca insanlar da bu şekilde yaşadı. Günümüzde parlak elektrik ışıkları geceyi gündüze çevirmiş durumda. Ancak bedenlerimizin doğal ritmi, güneşin ve onun ışıklarının ritmine bağlı görünüyor. Elektrik ışığına ek olarak, çağdaş teknoloji ilgilenmemiz gereken pek çok şey veriyor. Pek çok insan gecelerini sinir sistemini uyaran televizyon, bilgisayar, video oyunları, elektronik aygıtlar karşısında geçiriyor. Sinirsel uyarı çağdaş yaşamın genel gerilimi ile birleşince, bizim için yatağa erken gitmek hatta uyumak çok zorlaşabiliyor.
Geceleri 9 ile 10 arasında uyumaya hazır olabilecek şekilde işlerinizi yavaş yavaş bitirmeye çalışın. Bu öğüdü izlemenin bazıları için zor olacağını biliyorum. Ben de yıllarca bir baykuş gibi yaşadım. Özellikle gençken erken yatmanın sıkıcı, geç vakitlere kadar ayakta kalmanın eğlenceli ve heyecanlı olduğunu düşünürdüm. Her nasılsa son yıllarda erken yatmaya, kadim Çinlilerin “kalkma zamanı” dediği 5 veya 6’da doğal olarak kalkmaya başladım. Alışkanlıklarımı değiştirdiğimden beri daha az uykuyla daha çok dinlenmiş hissediyorum kendimi.
Taocular, gece yarısından önce uyuduğumuz bir saatlik uykunun, gece yarısından sonra uyuduğumuz iki saatlik uykuya bedel olduğunu söylüyorlar. Taocular, düşlerimizin çoğunu saat 1 ile 5 arasında gördüğümüze inanıyorlar. Hepimiz biliriz ki, düşte iken bedenlerimiz en derin dinlenme düzeyine erişemez. Günümüzdeki uyku araştırmacıları, gece ilerledikçe uykunun hafiflediğini doğrularlar. Uyumadan önce yatak odanızı mümkün olduğunca karartın. Genel kural şudur: odanız ne kadar karanlıksa, o kadar derin uyursunuz. Sağlığınız mükemmelse, zihniniz huzurluysa, iyi besleniyorsanız, erken yatıyorsanız altı saatlik uyku fazlasıyla yeterlidir. Bu koşullardan biri eksikse, daha fazla uykuya gereksinim duyarsınız. Ne kadar fazlasına gerek duyacağınız size bağlıdır. Çok fazla uyuyup uyumadığınıza dikkat edin, uykunun kalitesi süresi kadar önemlidir.
Yeterince dinlenmenin bir başka yönü de, bir şey yapmamak için, sadece olmak için zaman ayırmaktır. Bir bahçede veya bir parkta sessizce oturmak veya uzanmak, pencereden dışarı bakmak veya gözleriniz kapalı bir divana uzanmak (uyumadan) için yirmi dakika bulabilirseniz, bu kısa aralıkların dinçleştirici etkisine şaşıracaksınız. Bir şey yapmadığımızda yalnızca bedenimizi değil, zihnimizi ve duygularımızı da dinlendiririz. Sessizce durmak ve sessizliği dinlemek için zaman ayırın.
