Dinlemek de bir meditasyondur. Kim, karşısındakini tam olarak dinliyor ki artık? Bugünlerde biz insanlar, bu yeteneğimizi büyük ölçüde yitirdik. Ancak anlatılan konu bizi sararsa, o zaman “kulağımızı iyice açıp” dinliyoruz.
Elişi yapmak da bir meditasyon şeklidir. Sakince oturup elimizle bir şeyler yapmak bizi rahatlatır. Yün örmek, nakış işlemek veya dikiş dikmek gibi el uğraşıları maalesef toplumumuz tarafından kadınlara özgü işler olarak kabul edilirler. Aslında, özellikle zavallı, gergin ve enfarktüs tehlikesi ile yaşayan erkek dünyası için sakin bir köşeye çekilip, çorap örmek çok yararlı olurdu. Belki de erkekler henüz kadın işi diye damgalanmamış bir elişini bulup bununla uğraşabilirler: Halı dokumak veya ağaç işlemek gibi.
Aynı şekilde yazı da yazabiliriz. Yazıyı kendimize veya başkasına yazabiliriz ve gerçekten güzel yazmak için çaba gösteririz. Kendimizi bir şeye “tamamen vermemiz” de bir meditasyondur. Bu şekilde çok özel mektuplar yazmaya başlamak da iyi bir yoldur.
Gezerek de dikkatimizi toplamamız mümkün. Trenle seyahat ettiğimizde bir deneme yapabiliriz: Yolculuk boyunca gözümüzün önünde bir gazete tutmadan sadece oturup etrafı seyredelim! Hareket halindeki trenin monoton sesi, gelip geçen manzaralar – tüm bunlar bizi kolaylıkla meditatif bir ruh durumuna sokarlar.
Eskiden kırsal alanda yaşayanlar gün batımını izlemeyi adet haline getirmişlerdi. Bunu biz de deneyebiliriz. Günün geceye dönüşmesini izleyebilir ve bunun üzerimizde yarattığı değişik etkileri hissedebiliriz.
Bir Zen ustası ile ilgili olarak şöyle bir anı anlatılır: Ustamız, gut hastalığının ileri döneminde yatalak olan ve hareket edemeyen yaşlı bir kadını ziyaret eder. Lotus oturuşu yapması olanaksız olan yaşlı kadına, saatin tiktaklarına konsantre olmasını söyler. Bunu yapan kadın, bir süre sonra aydınlanmayı başarır. Evet, böyle bir yolla da hedefe ulaşabiliriz.
Burada önemli olan gün boyunca kendimize “deneyimlerimizin gelişebileceği ve derinleşebileceği” özel bir zaman ayırmamızdır (Bernhard Grom). Gün boyunca herhangi bir zamanda veya akşamları ayrılabilecek bu özümleme anında örgü örmek veya günbatımını izlemek gibi araçları da kullanabiliriz. Derin düşünceye dalma tekniği olarak meditasyonun (nefes, mantra veya Zen), dikkatimizi ve algılama yeteneğimizi kuvvetlendirerek, sadece kafamızı toplayabileceğimiz sakin saatlerde değil, hareketli bir günün ortasında da meditasyon yapmamızı sağlarsa bir anlamı olur ancak.