İnsanoğlu, medeniyetin getirdiği dejenerasyondan dolayı hasta olduğunda ne yapacağını bilemiyor. Hastalık, binlerce yıl önce “şifa adamı” için nasıl bir sırdıysa, modern tıp bilimi için de aynı gizemini korumaya devam ediyor. Aradaki fark, sadece “kötü ruhun” yerini “Bakteri Teorisi”nin almasıdır ve bu gizemli, yabancı gücün hala onlara zarar vererek hayatı tehdit etmeye devam etmesidir.
Hastalık sizin olduğu kadar, benim şimdi açıklayacağım “sihirli aynaya” şimdiye kadar hiç bakmamış olan doktorlar için de hala bir bilmecedir.
Hastalığın, vücudumuzda belli bir ağırlığıyla var olan ve dışarı atılması gereken bir yabancı madde olduğunu kanıtlayarak Natürizm büyük bir takdire layıktır. Kendi kendinizin doktoru olmak istiyorsanız veya insanları ilaçsız iyileştirmek istiyorsanız, gerçeği öğrenmeniz ve hastalığın ne olduğunu bilmeniz gerekir. Sizde kesin bulguların net bir tasavvuru oluşmadığı sürece kendinizi iyileştiremediğiniz gibi başkalarına da yardımcı olamazsınız. Doğanın bu kuşku götürmez gerçeği yine sadece doğanın kitabından öğrenilebilir, yani kendi vücudunuzda ya da benim deyimimle “sihirli aynada” yapacağınız deneylerle öğrenilebilir.
Hastalığı olan her insan veya oruçla ya da mukussuz diyetle iyileşme sürecini geçiren her hasta ya da sağlıklı insan mukus atacaktır (Bakınız: Mukussuz Şifa Diyeti). Buna göre, insanların bütün gizli rahatsızlıklarının sebebi, dışarı atılamamış, gereksiz ve sindirilmemiş besin parçacıklarıyla tıkanmış doku sistemidir.
“Sihirli ayna” aracılığıyla hastalığınıza gerçek ve yanılgısız bir teşhis konulacaktır.
1. “Sihirli ayna”, hastalığınızın, semptomlarınızın, rahatsızlıklarınızın adı ne olursa olsun, atık maddelerinin bölgesel bir birikiminden başka bir şey olmadığını kanıtlar.
2. Dil yüzeyindeki “dil pası” dediğimiz tabaka, organizmada var olan zorlanmanın genel bir göstergesi dir. Bu zorlanma, kan dolaşımını mukusla engeller. Bu mukus idrarda bile görülür.
3. Katılaşmış mukus nedeniyle bağırsaklardan boşaltılamayan dolayısıyla sürekli olarak vücudu zehirleyen dışkı, düzenli bir sindirimi ve kan oluşumunu zorlaştırıyor.
Vücudunuzun içini, doktorların röntgen aletleriyle görebildiklerinden daha iyi görebilmek ve hastalığınızın nedenini veya daha önce fark edemediğiniz bedensel zayıflıkları veya zihinsel durumları tespit edebilmek için şunu deneyin: Bir-iki gün oruç tutun veya iki-üç gün sadece meyve (portakal, elma veya herhangi bir sulu meyve) yiyin. Dilinizde yoğun bir tabakanın oluştuğunu fark edeceksiniz.
Bu durum akut bir hastalık geçiren birinde belirirse doktor, “Sindirim bozukluğundan” bahsedecektir. Dil, sadece midenin değil aynı zamanda tüm ince zar sisteminin de aynasıdır. Bu yoğun tabakanın günde birkaç kez temizlense bile yeniden ortaya çıkışı, midenin iç yüzeyinden, bağırsaklardan ve vücudun tüm boşluklarından gelen mukus ve diğer maddelerin miktarını göstermektedir.
Bu testin öncesinde ve sonrasında tuvalete çıktığınızda bu mukus göstergesini daha da şaşırtıcı bir şekilde fark edeceksiniz.