Hücre Denen Mucize

0
852

Hücre: 3.5 milyar yıldan beri denene denene gelen mucize! Hayatın tanımı, en küçük canlı birim. Ağaçtan böceğe, ottan çiçeğe, yapraktan insana tüm yaşayanların ortak paydası, yaşamın evrendeki adı. İnsan vücudu trilyonlarca hücreden oluşuyor. Her biri temelde aynı, özelde farklı trilyonca hücre. Ve bu hücrelerin, eş zamanlı olarak, üstlendikleri görevleri yapabilmesi ile önce dokular, sonra organlar, sonra sistemler sonra da organizma yani ben var olabiliyorum. İşte bu sebeple, benzersiz bir mucizeyim, mucizeyiz!

Hücre, bağımsız olarak canlı tanımını nasıl hak eder? Hücre tanımlanabilen en küçük canlı yaratık, en küçük barınak. Daha azı canlı olarak kabul edilmiyor. İnsan vücuduna baktığımızda ilk olarak vücudumuzu kaplayan, sınırlayan, koruyan ve madde alışverişini sağlayan deriyi görüyoruz.

Hücreye baktığımız zaman, bu görevi hücre zarı adı verilen, hücreyi dış etkenlerden koruyan, madde alışverişini sağlayan, sınırlayan bir zarla karşılaşıyoruz. Günlük hayatta kullandığımız enerjimizi besin maddelerinden almamızı sağlayan bir sindirim sistemine sahibiz, bizim için yiyecekleri öğüten, parçalayan, ve tekrar inşa eden bir sistem. Bunun hücredeki karşılığı lizozom denen küçük odacıklar. Bu odacıklar hücrelerde sindirim görevini yapıyorlar ve bu sayede, parmaklarımız birbirinden ayrılabiliyor, mikroplar parçalanıyor, kurbağa kuyruğundan kurtulabiliyor.

Tekrar organizmaya dönersek, sindirim sonucu şekerler, yağlar ve proteinler dolaşım sistemi ile dokulara ulaştırılıyor ve orada ihtiyaca göre yeniden yapılanıyor. Hücrelerde bu görev, endoplasmik retikulum denen kanallar sistemi ve golgi aygıtı denen üst üste dizili zardan oluşmuş yastıklar tarafından yapılıyor. Endoplasmik retikulumda hücrenin işlevi ve ihtiyacına göre sentezlenen yağlar ve proteinler, kanallar sistemi ile golgi aygıtına iletiliyor ve golgi aygıtı daha sonra sentezlenen yağlar üzerinde son değişiklikleri yaparak hücrede gerekli yerlere ufak kesecikler içerisinde bunları iletiyor. Tüm bu besinlerden gelen yaşam enerjisi ise, hücrelerde bulunan küçücük enerji üretim motorları mitokondriler tarafından sentezlenerek tüm metabolik faaliyetler ve hareket enerjisi elde ediliyor. Besinleri öğüten, gerekli yerlere ileten ve enerji üreten vücut daha sonra bu enerjinin büyük bir kısmını hareket ile tüketiyor.

Organizmada hareket iskelet ve kas sistemi tarafından sağlanıyor. İskeletimiz bizi hem dik tutar hem de organlarımız için bir tutunma noktası oluştururken, kaslarımız da hareketi sağlıyorlar. Bu sistemin hücrelerdeki karşılığı ise “hücre iskeleti” denen ve hücreyi baştan başa geçen incecik kas iplikçikleri. Hücrenin içinde bulunan tüm organeller, yukarıda sayılanlar bu iplikçiklerin üzerinde bulunuyor. Hücre içi madde iletimi bu iplikçiklerin sayesinde gerçekleşiyor, hareketli hücreler bu iplikçiklerin kasılıp gevşemesi ile yer değiştiriyorlar ve hücre bölünmesi yine bu iplikçikler yardımı yla gerçekleşiyor.

Tüm bu faaliyetler sonucunda, ortaya çıkan istenmeyen, toksik maddeler vücudumuzda boşaltım sistemiyle dışarı atılıyor. Hücrelerin boşaltım organelleri ise peroksizom adı verilen kesecikler. Bu küçücük kesecikler içerisinde, hücreye çok zararlı hatta öldürücü olabilecek metabolizma artıkları zararsız hale getiriliyor.

Tüm bu faaliyetler, beyinimiz ve omuriliğimiz tarafından, kontrol ediliyor, düzenleniyor ve her seferinde her saniye yeniden ortama, şartlara göre planlanıyor. Başlı başına ufacık bir organizma olan hücrede ise tüm bu faaliyetler, hücrenin beyni olan nükleik asitler, DNA ve RNA, tarafından kontrol ediliyor. Nükleik asitler, her saniye hücrenin neye ihtiyacı olduğunu, hangi protein, hangi yağ ve hangi karbonhidratların sentezlenmesi ve bunların nerelere iletilmesi gerektiğini, hücrenin enerji gereksinimini, diğer hücrelerle olan ilişkisini ve yürüyen tüm faaliyetleri kontrol ederek, herhangi bir aksama olmadan, tüm organellerin üstlendikleri görevleri yerine getirmesini sağlıyor ve ihtiyaçları belirliyorlar. Ve tüm bu fonksiyonlar milimetrenin yüzde biri çapında bir odacıkta gerçekleşiyor!

Hücre fonksiyonları, farklı canlılara göre değişen rakamlarda ama insan için trilyonlarca hücrede doğru şekilde gerçekleşmesi ile ben var olabiliyorum!

Hayatın size verdiği bu mucizeye iyi bakın.

Kaynak
Şifacı
Şifa, Doğa'dan gelir.

Bu yazılar da ilginizi çekebilir


YORUM YAP

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz