Başak, Balık ve Akrep. On iki burç içinde, karma ile açıkça ilişkilendirilebilecek krizlerle en belirgin alakalı olanlar bu üç tanesidir.
Genellikle Başak ve Balık insanları (yani sadece Güneş’i bu burçta olanlar değil, haritalarında bu burçlarda aşırı vurgu olanlar) kendi paylarına düşenden fazlasını taşımak durumunda kalır gibidirler; zor ve sıkıcı işler ve görevler (Başak) ve duygusal karışıklık ve yanılgı (Balık). Bunun sebebi bu burçların kişisel gelişimin kritik safhalarını, kişinin kendi eylemleri ve tavırlarının meyveleri ile karşılaştığı evrim ve gelişim safhalarını temsil etmeleridir. (Onikinci burç olan Balık’ın bütün yaşam döngüsünün sonuna işaret ettiğini ve Başak’ın da hasat burcu olduğunu hatırlayın!). Her iki burç da daha ileri bir gelişime hazırlık olarak bir arınma işlemini sembolize ederler. Başak egonun ve aşikar davranışların arkasında yatan kişisel güdülerin saflaştırılması, Balık ise yüzyıllar boyunca birikmiş olan duyguların ve zihinsel imajların arıtılması ile alakalıdır.
Akrep burcu özellikle karma ile ilişkilendirilebilir, çünkü gelişimin bu evresinde kişinin gerçek arzuları ile dürüstçe yüzleşmesi ve onların ayrılmaz parçası olan gücü anlaması gerekir. Kuvvetli Akrep vurgusu olan birçok kişinin gizemlere, okülte, deneyimin “yasak” alanlarına ve ölüm ötesi konulara yoğun ilgi duymasının sebebi budur. Bu insanlar benliklerinin en olumsuz özellikleriyle bağlantı halindedir ve başkalarına güven duymamaları kendi duygularının ne kadar güvenilmez ve kendi güdülerinin ne kadar acımasız olabileceğini bilmelerindendir. Doğal olarak diğer insanların da aynı güdülerle hareket ettiklerini varsayarlar. Akrep, ölüm ve yeniden doğumun burcudur ve doğum haritasında Akrep vurgulanmış olan bir kişi sırf alışkanlıkları gereği eski, zorlayıcı arzularına tutunmak ile en içsel benliğinin yeniden doğma arzusu arasında kalır.