Pek çok kişi, yaşamı hep keyifle ve iyiliklerle yaşamak ister ve yaşamında hiç sıkıntı olmamasını diler. Tabii ki bu insanın maksimum konfor yasasına uygundur. Ancak yaşam maalesef sadece olumlu deneyimlerden oluşmamaktadır. İflas etmek, boşanmak, cinsel sorunlar, hastalıklar, aşk sancıları, kazalar, iftiraya uğrama, tacize uğrama, zorunlu göçler, aşırı maddi sıkıntılar gibi çeşitli sorunlar yaşamın belirli sürelerinde karşımıza çıkar. Bu aşamada yapacağımız seçimler çok önemlidir.
Yapılan en önemli hatalardan biri deneyimlerden kaçmaktır. Pek çok kişi uyuşturucu maddeler, aşırı alkol, bazen gereksiz ruhsal ilaçların kullanımı ve çeşitli değişik şekillerde yaşaması gereken deneyimden kaçmayı tercih eder. Hatta bazı kişiler daha da ileriye gidip yaşamlarına son vermeyi bile seçebilirler. Aslında sorunların olduğu dönemde neden bu sorunlara muhatap kaldığımızı irdelemek önemlidir. Yaradan neden bizim bu deneyimi yaşamamızı uygun görmüştür, neyi öğrenmemiz gerekiyor? Bu soruların cevaplarını bulmalıyız. Sorunları yaşadığımız zaman genellikle hep başkalarını suçlarız: “Bu kadın beni anlamıyor, patronum bana taktı, bu şehir bana hiç yaramıyor, kocam ruhumu okşamıyor” gibi. Çeşitli yakınmalar hep ifade edilir. Hep başkalarından mutluluk ve pozitif enerji beklenir. Hep beklenir ki birisi bizi beslesin. Yok öyle bir şey! Mutluluk için önce biz kendimiz sorumluyuz ve önce biz gayret etmeliyiz. Her ne deneyimi yaşayacaksak iyi veya kötü, onunla yüzleşmeli ve onu yaşamalıyız. Eğer olması gerektiği zamanda yaşanmazsa o deneyimden kaçış yoktur. Mutlaka kaçsak da bizi bulacaktır.
Bu arada biz başkalarını suçladıkça veya deneyimden kaçmaya çalıştıkça yaşanması gerekenler, alınması ve verilmesi gerekenler, öğrenilmesi gerekenler tamamlanıncaya kadar bu enerji akışı devam eder. Eğer bir kişiyi mutsuzluğunuzdan dolayı suçlarsanız ve öğrenmeniz gerekenler tamamlanmadan veya gerekli mesajı almadan kaçarsanız o zaman bir başkası size benzer deneyimi veya dersi yaşatır.
İntihar ise çok daha radikal bir kaçıştır. Yazılan kader programını beğenmemek ve adeta kozmik zekaya, Yaradan’a karşı gelmektir. Burada yaşanması gereken deneyimler reddedilmekte ve kişi, kendi bilgisayarını fişten çekmektedir. Bu davranışın muhtemelen ilahi düzende vebali çok büyüktür. Tabii ki asla çok büyük konuşmamak gerekir, bazen hayat insanın kaldıramayacağı kadar üzerine gelebilir. Kişi, intihardan başka bir çıkış yolu bulamayabilir. Bu konumda olan kişilere mutlaka psikiyatrik destek ve bunun yanı sıra manevi bilgi ve felsefe desteği de verilmelidir. Yapılan çeşitli bilimsel deneylerde, istatistiki çalışmalarda, belirli bir manevi inanışa veya dini inanca sahip kişilerde bağışıklık sisteminin daha iyi çalıştığı, daha az hasta oldukları ve intihar oranının daha az olduğu saptanmıştır. Asla ama asla yaşamanız gereken deneyimlerden kaçmayın, gerekirse doktorlardan ve ruhsal açıdan bilge kişilerden yardım alın; hele yaşamınıza son vermeyi kesinlikle düşünmeyin. Yaşadığınız deneyimlerin mutlaka uzun vadede aslında sizin hayrınıza sonuçlar doğuracağını bilin ve sabredin. Her şeye rağmen yaşam çok güzel ve bazen dibe vurmadan yukarı sıçramayabilirsiniz. Dibe vururken durumun bilincinde olup biraz sonra yukarıya sıçrama zamanının geleceğini bilerek hazırlanın.
Aslında sert deneyimler yaşayan kişiler belki de ruhsal boyutta daha şanslılar, çünkü Yaradan’ın hangi deneyim performansına nasıl bir katsayıyla cevap vereceği sadece O’nun bileceği bir tasarruftur. Belki de bu yaşamda şanssız diye adlandırdığımız bir kişi acılı deneyimlerde öylesine iyi bir sınav verip fazla isyan etmeden ve iyilik kanalından çıkmadan dersini tamamlar ki belki de sonra geçeceği boyutta belki de bu boyutta onu müthiş ödüller beklemektedir. Belki de şanssız dediğimiz kişiler aslında ilahi şanslılardır. Asla moral bozmayın ve pes etmeyin; evrende hiçbir şey boşu boşuna olmamaktadır, unutmayın. Ayrıca kimseye de Yaradan özellikle takmış değildir, hatta katsayısı yüksek bir programda olup aslında çok rahat gibi gözüken bir insana göre sonrası için daha çok pozitif enerji toplama şansına sahip bile olabilirsiniz.
