İnsanın gerçek onuru ve gücü olan Te, ancak kendi doğanızı izleyerek kavranabilir. Gençliğin onay arayışı içindeki psikolojisinden kurtulmak zorundayız. Bu zihinsel durum, yerine getirmek için doğmuş olduğumuz görevden bizi alıkoymak da dahil olmak üzere, yaşamlarımızı çeşitli yollarla bozar.
Ancak kendimizi onaylanmak için duyduğumuz şiddetli arzudan kurtardığımızda, gerçekten kim ve ne olduğumuzu bilebiliriz. Ancak başkalarına ne kadar benzediğimizi kabul ettiğimizde, kendi eşsiz armağanlarımızı ve yeteneklerimizi keşfedebilir ve ifade edebiliriz. İşimizde, ilişkilerimizde, aslında yaşamımızın bütününde kaderimize giden yol, kendi doğamızdan geçer.
Çoğumuz için işimiz, sayesinde maddi bereketi aldığımız ilk kanaldır. Ancak, bereket deneyimini çoğaltan veya azaltan, çalışma deneyiminin kendisidir. Kendi doğanızı izlemek, Joseph Campbell’in dediği gibi mutluluktur, yaşamak için doğduğunuz hayata giden yolu gösterir ve bu sizin için doğru olan işi de içerir. “Eğer mutluluğunuzu izlerseniz, başından beri sizi beklemekte olan yola ulaşırsınız ve yaşamak zorunda olduğunuz hayat, yaşadığınız hayat olur.”
Kendi doğanızı izlemek Te’nin, gerçek gücün ve içten gelen sevincin yoludur. Fung Yu-Lan’ın dediği gibi, “Kendi doğasıyla uyum içinde olmasına izin verildiğinde, her şey mutludur.”
Doğanızı izlemek sizi, Joseph Campbell’in “doğru yol” dediği, ama büyük bir nehrin akışı olarak daha iyi hayal edilebilecek olan, Tao’nun akışına dahil eder. Bütün nehirlerin sürekli ve kaçınılmaz olarak denizlere akması gibi, doğuştan gelen doğanızı izlemek sizi kaderinize götürür.